Siz Hangi Kıyafetleri Giyiyorsunuz?

makeler

Eskiden de, müzik, spor, buz pateni yapıyordun, 6.his dediğimiz bazı algıların açıktı, eskiden de anne, baba, iş insanı, ev kadınıydın. Şimdi de bu özelliklerin, rollerin var. Eskiyle, yeni olanın arasındaki fark nedir, diye sordu.

Fark; üstümüze giydiğimiz herhangi bir kıyafetin rolü ve rolün getirdiği özelliklerle kendimizi tanımlayıp, bunlarla bütünleşip, sahiplenmek. Sahiplendiğimiz an otomatik olarak yaşanılan yitirme korkusu, endişesi veya çoğaltma çabası ile tahterevallide bir aşağı bir yukarı sallanıp durmak. Ve dünya sahnesinde giyilen kıyafetin özelliklerine mahkum olup kendini sadece o özellikler ile sınırlamak. Sahnede giydiği çöpçü kıyafetini sahiplenip bu rolün özellikleriyle kendini sınırlayan veya giydiği kral elbisesiyle o kıyafetin getirdiği şartlar ve özellikler ile kendini rolüne kaptırıp sadece o rolün şartlarıyla kendini tanımlayanı bir düşünelim. Bir müddet sonra  yönetmenin “kestik” demesine rağmen sıkı sıkıya sarıldığı elbisesini bir türlü vaktinde sahnede bırakamaması ve sahiplendiği rolün özelliklerine göre de çeşitli egosal durumların yanıp tutuşması, cehennemi…

Öbür taraftan da tüm gemileri vaktinde yakmayı göze alıp, elbiseleri üstünden çıkarıp, hiçbir kıyafetin sınırlı özelliğine mahkum olmayan, hiçbir kıyafetin özelliği ile tanımlanmayanın ortaya çıkışına şahit olan, artık istediği elbiseyi giyip o özellikleri yaşayan ve  tüm kıyafetlerde yaşayan sadece ‘benim’ diyenin yaşadıkları ile tek bir elbisenin özelliğine  mahkum olup sıkı sıkı elbisesine sarılıp kaybetmeme çabası ile ömür tüketen hiç bir olur mu. Ne demişler, çıkar üstüne giydiğin tüm kıyafetleri aradan, çıksın ortaya tüm bunları yaradan.

Nükhet Kalmuk

14.01.2016

 

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum gönderebilmek için puzzle parçasını doğru yere kaydırmalısınız.